abant Yeni Üye

Kayıt Tarihi: 21-Ekim-2014 Ülke: Turkiye Gönderilenler: 1
|
Gönderen: 21-Ekim-2014 Saat 09:21 | Kayıtlı IP
|
|
|
Bir Doğa Mucizesi Abant Gölü’nün
Tarihi
nt-tarihi.jpg">
Abant’ın
tarihi Bolu ilinin gelişimi ile doğru orantılı.
Bu bölgede herhangi bir tarihi kalıntıya rastlanmıyor
ancak gölün bulunduğu kısımda yapılan araştırmalar
gösteriyor ki;
Abant
tarihi M.Ö 5000 – 3000 yıllarına yani Hititlere
kadar dayanıyor. Bu dönemden sonra da Anadolu’da
yaşamış tüm toplumların burayı mesken ediniyor. Son
olarak da 19. Yüzyılda Kafkas göçmenleri geliyor.
Abant
tarihinde bugünkü bilgilere göre bölgedeki ilk
halk Hititlerdi. Tarih içerisinde Lidyalılardan
Perslere kadar pek çok topluluk hakim olmuş hatta
meşhur Makedonya Kralı Büyük İskender M.Ö 336 yılında
bölgede hakimiyet kurmuştur. İskender’in ölümünün
ardından Bölge Romalıların eline geçmiştir. Ardın da
en son olarak Osmanlı hakimiyetine girmiştir.
Hakkında türlü efsanelerin olduğu Abant Gölü ve
çevresindeki ormanlık arazi 1988 yılında Milli Parklar
kapsamına alınmış ve bu bölge Abant Gölü Milli Parkı
adıyla korumaya alınmıştır.
Abant Gölü Efsanesi
Abant’ın tarihçesi içinde türlü efsaneler var.
Rivayete göre “Alaboyun” Abant Gölü civarında yaşarmış
ve yılda iki üç kez şu anki otellerin bulunduğu
bölgeye inermiş. Simsiyahmış ve boynunda gerdanlık
gibi bir alaca lekesi bulunduğundan ona “Alaboyun”
denilirmiş.
Efsaneye göre;
Bir zamanlar buradaki kilisede yaşayan iki papaz
kutsal öküzleri ile şu an gölün bulunduğu yeri sürüp
burada yaşayan köylüleri bu tarlanın ürünleriyle
beslerlermiş. Öküzün boyunluğu ve sabanı altındanmış
bu yüzden alınan ürün de o kadar çok ve kıymetli
olurmuş.
Aradan uzun bir zaman geçmiş ve kutsal öküz ölmüş.
Etraftaki tüm köylüler yasa boğulmuş. Rahipler tarlayı
süremez olmuşlar. Tarlanın her yanı taş olmuş. Açlık
ve kıtlık başlamış. Artık köylü açlıktan dayanamaz
hale gelmiş ve kiliseye saldırmaya gelmişler. Tam o
anda taş kesen tarla birden alev püskürmeye başlamış
ve tarlanın bulunduğu yerde kocaman bir delik açılmış.
Köylüler o kadar korkmuşlar ki hemen orayı terk edip
gitmişler. Keşişler bu işin sırrını anlamışlar.
Toprağın gazaba geldiğini bu yüzden bunların olduğunu
düşünmüşler ve bir akşamüstü ilahiler okuyarak altın
sabanı ve boyunluğu ateş püsküren toprağın bağrından
içeri atmışlar. Birden gökyüzü açılmış, akşam olup
kararan hava gün gibi aydınlanmış, hava ısınmış
tekrar, çiçekler açmış, kuşlar cıvıldamaya başlamış ve
alev püsküren delik sakinleşmiş ve deliğin içinden
sular fışkırmaya başlamış. Tam bu sırada “Alaboyun” da
ormana dalmış. O günden sonra o taş tarlanın yerinde
bugün balıkların yüzdüğü, etrafında faytonla
gezdiğimiz, sazlıkların ve nilüferlerin süslediği
Abant Gölü oluşmuş.
Abant Gölü’nün Özellikleri
Bolu ili sınırları içerisindeki Abant Gölü şehrin
yaklaşık 30 km güneybatısındadır. Deniz seviyesinden
yüksekliği 1328 metre ve derinliği yer yer 18 metreyi
bulan göl bir set gölü, heyelanla önü kapanmış bir
baraj gölüdür. Yaklaşık olarak 1.28 kilometrekarelik
bir yüz ölçümüne sahiptir.
Gölün etrafı yaklaşık olarak 7 km’dir. Bu mesafeyi
tercihinize göre faytonla, atla, bisikletle, yürüyerek
ya da kışın her yer karla kaplandığında kızakla
gezebilirsiniz. Her mevsim başka bir güzel olan Abant,
tatilcilere yıl boyu tatil imkanı sağlıyor.
Abant Deresi ile Bolu Çayına dökülen gölün suyu
tatlıdır. Suyu o kadar berraktır ki dibindeki taşları
çok rahat görebilirsiniz. Kışın çok şiddetli olduğu
zamanlarda gölün tüm yüzeyi buz tutar. Bu haliyle
harika bir görünüme sahiptir.
Daha Detaylı Bilgi İçin:
www.abantoteller.c
om.tr
|