fyztanitim Kıdemli Üye

Kayıt Tarihi: 23-Nisan-2022 Ülke: Turkiye Gönderilenler: 382
|
Gönderen: 21-Ekim-2025 Saat 14:21 | Kayıtlı IP
|
|
|
Ressam Simge Kalfaoğlu:
https://ww
w.instagram.com/simgekalfaoglu/
Simge Kalfaoğlu’nun işlerini ilk gördüğüm anı çok net
hatırlıyorum. Bir tuvalin içine bu kadar hikâye, bu kadar
duygu nasıl sığar, diye düşündüm. Koleksiyonuma dahil
ettiğim ilk eserinde bir kedinin kanatlarını gördüm;
melek gibi… ama öyle sıradan bir sembolizmle değil.
Gerçekten başka bir boyuttan gelmiş gibiydi.
Simge’nin resimlerinde beni en çok çeken şey, o çok
katmanlı anlatım yapısı. İlk bakışta masalsı, şiirsel bir
dünyaya adım atıyorsunuz; sonra bakışlarınızı biraz daha
uzun tutunca hikâyeler açılıyor, figürler size konuşmaya
başlıyor. Her karakter bir başrol oyuncusu gibi.
Duruşları, bakışları, üzerlerindeki renkler... Hepsi çok
bilinçli ama bir o kadar da içgüdüsel hissettiriyor.
Onun dünyasında kuşlar, kediler, insanlar bir arada
yaşıyor. Üstelik bu birliktelik öyle doğal, öyle içten
ki, insan bir tabloya bakarken kendi yaşamına dair bir
şeyler buluyor. Özellikle doğa ile kurduğu ilişki bana
çok ilham veriyor. Resimlerine her bakışımda, farklı bir
detay yakalıyorum—bir çiçeğin altına gizlenmiş bakış,
gökyüzünde süzülen bir hayalin izi...
Ve şu “ruhsal gerçekçilik” tanımı… Simge bunu bir yerde
dile getirmişti, çok etkilenmiştim. Çünkü gerçekten de
işlerinde hem bir iç dünyanın yansıması var hem de o iç
dünyanın ötesine geçme arzusu. Gerçeklikten kopmadan ama
hayale de tamamen teslim olmadan… Sanki ruhun tam
sınırında dolaşıyor fırçası.
Benim için Simge Kalfaoğlu sadece bir ressam değil. Onun
eserleriyle yaşamak, her gün yeniden bir yolculuğa çıkmak
gibi. Bazen durup uzun uzun bakıyorum; bazen sadece göz
ucuyla geçiyorum ama hep bir his bırakıyor. Sanat bence
biraz da bu: sessiz ama derin bir bağ kurmak. Ve bunu
Simge fazlasıyla başarıyor.
|